Bugün Lucy Foley'den "Davetli Listesi" ile karşınızdayım. Kitapla ilgili yorum yapmadan önce hemen arka kapak yazısını şuraya koyuyorum ki gizem artsın:
"İrlanda kıyılarındaki bir adada, davetliler hayatlarını birleştiren iki kişiyi kutlamak için toplanıyor. Damat: Yakışıklı ve çekici, yükselen bir televizyon yıldızı. Gelin: Akıllı ve hırslı, bir kadın dergisi sahibi. Şaşaalı düğünlerden beklenen ne varsa karşılığını buluyor: Tasarımcı kıyafetleri, ulaşılması zor, görkemli bir düğün yeri, lüks parti hediyeleri, butik viskiler... Elbette cep telefonunuz çekmeyebilir, adaya ulaşmak için boyunuzu aşan dalgalarla mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz, ancak her ayrıntısı ustalıkla planlanmış bu düğünde yer almak, birçokları için bir ölüm kalım meselesi... Elbette, mükemmellik sadece planlarda olur ve insan dediğiniz de insandır işte. Şampanya patlayıp eğlence başladığında, kızgınlıklar ve küçük kıskançlıklar, anıların ve iyi dileklerin her bir zerresine sızmaya başlıyor. Sağdıçlar okul günlerinden kalma bir içki oyununa girişiyor. Nedime pek de tesadüf denemeyecek şekilde elbisesini mahvediyor. Gelinin en eski (erkek) dostu rahatsız edici derecede şefkatli bir konuşmayla kadeh kaldırıyor. Ve sonra mutlu çiftin bu önemli gününe ölümün gölgesi düşüyor. Ölen kim? Öldüren kim? Belki daha da önemlisi, sebep ne?"
Evet yeterince ilginizi çektiyse (ki benim çekmişti) kitapla ilgili konuşalım. Kitap 6 farklı karakterin ağzından anlatılıyor ve şimdiki zaman çekimiyle yazılmış. Yani karakter anlatırken "..kapıyı açıyorum...gidiyorum...görüyorum..." vb. şekilde konuşuyor. Alışık olmayanlar için biraz farklı gelebilir ama kitabı okurken eminim alışırsınız.
Karakterler İrlanda'nın geçmişi pek de parlak olmayan bir adasında gerçekleşecek düğün için toplanır. Issız ve izole bir mekanda geçen romanları okumayı seviyorum. Bu romandaki mekan da ıssız ve izoleliğini iliklerimize kadar hissettiriyor. Düğün için böyle bir mekan seçmek de ayrı bir konu ya neyse. Düğün için eski arkadaşlar toplanmış, alkol tüketimi had safhada, herkes eğlenmesine bakmışken birden olaylar farklı bir hal alıyor. Geçmiş şimdi arasında geçişler oluyor. Entrikalar, gizem, gerilim had safhada ilerliyor. Hikayede son sayfaya kadar merak duygusu yüksek tutuluyor.
Herkes Agatha Christie'nin tarzına benzetmiş. Evet biraz benziyor. Beni tanıyanlar bilir, sıkı bir Agatha Christie hayranıyımdır. 😍 Agatha Christie'yi sevenler, gizem, gerilim kitapları sevenler bu kitaptan da keyif alırlar diye düşünüyorum.
Herkese iyi okumalar! 8/10
0 comments:
Yorum Gönder