6 Şubat 2015 Cuma

Film: Snowpiercer

Posted by nana at 2/06/2015 09:40:00 ÖÖ
Yine bir film önerisiyle daha çıkageldim :)

Uzun zamandır izlediğim en ilginç filmdi "Snowpiercer".
Küresel ısınmayı durdurmak için yapılan bir deneyde terslik olmuştur ve dünya tekrar buzul çağına dönmüştür. Hayatta kalan insanlar Snowpiercer adındaki bir trende yaşamak zorunda kalmışlardır. Ancak bu trende yaşayanlar yönetenler ve yönetilenler olarak ikiye ayrılmıştır. Ezilen halk arka vagonlarda, yönetenler ise ön vagonlarda yaşamaktadırlar. Ezilen halk artık bu duruma son vermek isterler ve bunun için harekete geçerler.
Her ne kadar sonu biraz sönük kalsa da bence herkesin mutlaka izlemesi gereken bir film. Diğer 'dünyanın sonu' filmlerinden oldukça farklı ve sıradışı. Yani izlerken bir sonraki adımda ne olacağını kestiremiyor insan. İşte böyle filmlere bayılıyorum. Hiç sıkılmadan izledim.
Oyuncu kadrosu derseniz; Chris Evans(Curtis),Kang-Ho Song,Ed Harris, Tilda Swinton gibi isimler var.Ki ben Ed Harris ve Tilda Swinton'ı çok severim. Her zamanki gibi bu filmde de çok başarılılar. Herkes izlemeli.

SPOILER'lı anlatım: 

Film içeriğindeki asıl mesajlarla insanın içinde derin bir kaygı ve endişe uyandırıyor aslında. Dünya'daki toplumsal sınıf ayrımcılığından tutun da insanlar arasındaki kapitalist çatışmalara, ve nüfusun nasıl dengede tutulabileceğine kadar her noktaya değinmiş. 'Nasıl bir senaryo!' dedirten cinsten bir film. Arka vagonlarda herşeyden mahrum tutulan,doğru düzgün yemek verilmeyen,yönetilen ve ezilen bir halk.Ön vagonlarda ise her daim ezen,yöneten,mahrum bırakan ve acımasız bir 'üst tabaka'. Ezilen halkımız en sonunda isyan eder ve vagon vagon ilerleyerek ön tarafa ulaşmaya çalışır. Treni ele geçirmek için Wilford'ı(Ed Harris) yani trenin sahibini öldürmeleri gerekmektedir. Ezilen halkın başında Gilliam(John Hurt) vardır ancak yaşından dolayı savaşamamaktadır, Curtis(Chris Evans) ise halkın başına lider olmuştur. Curtis ve arkadaşları vagon vagon ilerleyerek Wilford'a ulaşmaya çalışırlar. Tabi bu ilerlemelerinde her vagonda başlarına farklı olaylar gelmektedir. 
Filmde şok üstüne şok yaşıyorsunuz. İnsanı en çok çarpan bu şoklardan biri ise Wilford ve Gilliam'ın aslında dost olduğunu ve beraber çalıştığını öğrendiğiniz sahne oluyor. Yani ezilen halkın başındaki kişi ile yönetenlerin başındaki liderin dostluğu kendi yaşadığımız dünyayı düşününce oldukça ironik oluyor.
Ayrıca dünyada her zaman bir dengenin olması gerektiğini savunan Wilford bunun ancak nüfus dengelemesiyle yaşanabilceğini vurguluyor.Ve trende şimdiye kadar çıkan isyanların aslında bilerek çıkarıldığını ve o kadar insanın bilerek öldüğünü(öldürüldüğünü) çünkü ancak bu şekilde nüfusun dengelenebileceğini anlatıyor. Filmi izlerken aynı zamanda aklıma şuan okuyor olduğum Dan Brown'un Cehennem adlı kitabı geldi. Bu kitapta da dünya nüfusunun aşırı derecede çoğalmaya başladığını ve çoğalma durdurulmazsa dünyanın sonunu getirebileceğini tezini ortaya atan bir mühendis var ve o da bunun denge altına alınabilmesi için ölüm olması gerektiğini savunuyor.Tüyler ürpetici. 


Neyse sonuç olarak; "Nasıl bir senaryo,nasıl bir filmdi." Kaçırmayın.

0 comments:

Yorum Gönder

 

1 Kitap 1 Film Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review