25 Nisan 2025 Cuma

Dizi: Karma 악연

Posted by nana at 4/25/2025 11:05:00 ÖÖ 0 comments

 Karşınızda bu senenin en iyi Güney Kore yapımları arasına gireceğini düşündüğüm Karma (악연)! Karma, Choi Hee Seon'un webtoon'undan uyarlanmış, suç-gerilim dizisi. Konu çok iyi, oyuncu kadrosu çok iyi, yorumlar çok iyi...Bir merakla ben de izledim. Netflix'te bu ay yani Nisan 2025'te yayınlandı, toplamda 6 bölümlük bir mini dizi. Ama "mini" dizi deyip geçmemek gerek, sizde yarattığı etki çok da mini sayılmaz.

Yönetmenliğini Lee Il Hyung yapmış. Ana kadroda ise Park Hae Soo, Lee Hee Joon, Shin Min A, Lee Kwang Soo, Kim Sung Kyun, Gong Sung Yeon, Kim Nam Gil ve Park Ho San'ı görüyoruz. Ki hepsinin oyunculuğu MÜKEMMELDİ!

Hikayemiz birbirlerine bir şekilde olaylarla bağlanmış 6 kişinin yaşadıklarını anlatıyor. Babasının hayat sigortası olan 500 milyon won'un peşinde olan Borçlu, bunun için anlaşma yaptığı bir adam, geçmişindeki büyük travmanın sebebi olan kişiyle yıllar sonra tekrar karşılaşan bir kadın, trafikte aracıyla giderken çarparak ölümüne sebebiyet verdiği kişiyi gömen ve bunu örtbas etmeye çalışan Sürücü, bu kazayı gören Tanık...Hikayedeki karakterler birbirlerine bazı olaylar neticesinde bağlanıyor, öyle bir bağlanıyor ki...Dizinin adı üstünde Karma, yani ne ekersen onu biçersin lafı kadersel olarak karşılarına çıkıyor. Nedensellik döngüsünü çok net gösteriyor.

Konusundan daha fazla bahsedemiyorum. Yoksa epey bir spoiler olmuş olur. Çok etkileyici bir diziydi. Hem sinir bozucu hem de bir taraftan tatmin edici. Oyunculuklar şahane. Dizi kısa olduğu için çok çabuk bitiyor. Çok çarpıcı, sürprizlerle dolu ve sürükleyici! Bu arada Netflix, dizinin 16 yaşından küçüklere uygun olmadığı açıklamasını yapmış, bunu da belirtmiş olayım.

Türü sevenler bu diziyi de çok seveceklerdir. Diziyi izlerken ters köşelere mi şaşıracaksınız, şahane oyunculuklara mı kapılacaksınız bilemiyorum ama dizi sizi kendi dünyasına çekmekte çok başarılı gerçekten.

Herkese iyi seyirler!
Yorumlarınızı beklerim.  9/10




24 Nisan 2025 Perşembe

Kitap: Kapılar Kitabı-Gareth Brown

Posted by nana at 4/24/2025 04:57:00 ÖS 0 comments

 Düşünün, bir hayal edin. Kitapçıda çalışıyorsunuz. Bir gün bir müşteriniz size bir kitap bırakıyor. Küçük, ciltli, içini açıyorsunuz ilk sayfasında size özel bir not da yazmış. Ama diğer sayfalarda kargacık burgacık, anlamsız yazılar var. Ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Ev arkadaşınıza gösteriyorsunuz. O da ne olduğunu anlayamıyor. Sonra kitap elinizdeyken, aklınıza rastgele Venedik'e gittiğiniz zamanki bir anınız geliyor, o anıyı hayal ederken elinizdeki kitap ağırlaşıyor, renkler çıkarmaya başlıyor. Bu esnada odanızın kapısını açmış bulunuyorsunuz ancak o da ne! Kapıyı açtığınızda karşınızda Venedik sokakları görünüyor. Ne siz ne de ev arkadaşınız bir şey anlıyor. Bir çeşit şaka sanıyorsunuz. Ama sokağa adım attığınızda kendinizi gerçekten de Venedik'te buluyorsunuz! İşte bu elinizde tuttuğunuz kitap, kitaba da adını veren "Kapılar kitabı". Böyle bir kitabı kim istemez, değil mi? 

"Kapılar Kitabı", Gareth Brown'un ilk romanıymış. İlk romana göre gerçekten çok iyi. Cassie, bir kitapçıda çalışmaktadır. Kitapçının müdavimlerinden Bay Webber ile her zamanki sohbetlerinin ardından Bay Webber, kitapçıda oturduğu koltuğunda vefat eder. Cassie, Bay Webber'ın yanında başta bahsetmiş olduğum küçük, ciltli bir kitap bulur. İçini açtığında Bay Webber'dan kendisi adına yazılmış bir not bulur. Bay Webber bu kitabı ona bırakmıştır. Cassie, ev arkadaşı Izzy ile bu kitabın normal bir kitap olmadığını anlar. Kitap Kapılar kitabı'dır. Ve -ışınlanma gibi- seni hayal ettiğin her kapıdan bir başka yere geçirebilir. Cassie ile Izzy başta kendilerini ülke ülke gezmeye kaptırırlar. Ancak Izzy, bunun tehlikeli olabileceğinden endişeleniyordur. Izzy'nin endişeleri doğrudur, aslında normal olmayan tek kitap Kapılar kitabı değildir, Kapılar kitabı gibi güçlere sahip olan birçok özel kitap vardır. Örneğin, gölgeler kitabı, şans kitabı, ümitsizlik kitabı, yıkım kitabı gibi gibi. Ve bu özel kitapların peşinde olan, kendilerine "kitap avcıları" diyen kötü niyetli insanlar da vardır. Cassie ve Izzy'nin yolu Fox kütüphanesinin sahibi Drummond Fox'la kesişir ve sonrasında olaylar karışır. Akıl almaz bir maceraya dalarlar.

Kitap harikaydı! Kurgusu oldukça karışık olmasına rağmen olaylar birbirine çok iyi bağlanmış. Bazı yerlerde kafanız karışabilir ama sonra oturuyor ve pek soru işareti bırakmıyor. Ne kadar çok durumun birbirine bağlı olduğunu fark ediyorsunuz. Neyin sebep neyin sonuç olduğuna inanamıyorsunuz. Beyniniz yanıyor. Bir taraftan bende de şu kitaplardan olsa ne yapardım diye düşünmeden edemiyorsunuz.

Baş karakter Cassie'ye neredeyse herkes sinir olmuş. Evet açıkçası bazen insanı deli eden hareketleri oldu ancak onu da öyle kabul edelim, zira her şeyin bir sebebi ve sonucu oluyor.

Kitapta Izzy, Drummond ve Bay Webber karakterlerini sevdim. Ancak şunu da söylemekte fayda var, romantizm bekleyenler biraz hayal kırıklığına uğrayabilir. Romantizm neredeyse yok denecek kadar az. Yani romantik bir kitap beklentisiyle okumayın derim. Çünkü kitabın asıl olayı başka.

Bence bu kitabın filmi yapılmalı, okurken film izlermiş gibi okuyorsunuz. Tüm sahneler gözünüzün önünde canlanıyor. (Çeviri de çok iyiydi.) 

Tavsiye ederim. 10/10

Okuyanların yorumlarını bekliyorum. Sizde de bu özel kitaplardan olsaydı, ne yapardınız...?

Arka Kapak Yazısı:

New York'ta bir kitabevinde çalışan Cassie Andrews, sıradan bir hayat sürerken yaşlı bir müşterisi ona beklenmedik anda gizemli ve sıra dışı bir kitap bırakır. Kitabın içinde Cassie'ye el yazısıyla yazılmış şifreli bir mesaj vardır;

 "Bu, kapılar Kitabı'dır ve her kapı o kapıdır."

Cassie esrarengiz kelimeler ve gizemli çizimlerle dolu Kapılar Kitabı'nın ona olağanüstü güçler bahşedecek özel bir kitap olduğunu keşfeder. Çok geçmeden en yakın arkadaşı Izzy ile bu kitabın sunduğu sınırsız olanakları keşfetmeye başlar, sessiz hayatlarından uzaklaşıp diledikleri her yere gitme fırsatıyla büyülenirler.

Bazı kitaplar, acımasız ve tehlikeli kişiler tarafından kullanıldığında hem harikalar hem de felaketler yaratabilir. Ve şimdi, Cassie'nin elindeki bu güç, tam da bu kişiler tarafından istenmektedir. Onları kurtarabilecek tek kişi nadir bulunan kitaplardan oluşan bir kütüphanenin sırlarını saklayan kütüphaneci Drummond Fox'tur.

Cassie'nin elindeki kitap, büyük güce sahip olan tek kitap değildir ama bu özel kitapları toplayanlar tarafından en çok arzulanan kitaptır

 "Bazı kapılar asla açılmamalıdır." 

18 Nisan 2025 Cuma

Dizi: Cassandra

Posted by nana at 4/18/2025 04:12:00 ÖS 0 comments

 Cassandra, Benjamin Gutsche tarafından yazılıp yönetilen 6 bölümlük Alman yapımı bir mini dizi. Dizi Netflix'te 6 Şubat 2025'te yayınlandı ve Türkiye'de uzun bir süre Top 10 listesindeydi. Tür olarak ise bilim kurgu ve gerilim diyebiliriz. Başrol oyuncuları: Lavinia Wilson, Mina Tender, Franz Hartwig, Michael Klammer, Joshua Kantara ve Mary Amber Oseremen Tölle.

Samira yaşadığı travmatik bir olaydan sonra eşi ve çocuklarıyla birlikte bu travmadan uzaklaşmak için 1970'li yıllardan kalma bir eve taşınır. Ev eski olmasına rağmen akıllı ev sistemiyle döşenmiştir. Aile yerleşir ve eve alışmaya çalışır. Evde tozlanmış halde bir robot bulurlar. Aslında bu robot akıllı ev sistemine de bağlı olan bir ev asistanıdır. Ya da öyle sanırlar. 

Sistemi açarlar ve robotu aktifleştirirler. Robotun adı Cassandra'dır. Cassandra aileye çok sıcak davranır ve ev konusunda yardımcı olur. Ancak zaman geçtikçe Samira, Cassandra'nın bazı davranışlarını tuhaf bulur. Örneğin bazı konularda çok katıdır, bazı kurallara uyulmamasına aniden sinirlenir. Samira bu davranışları ilk başta tuhaf bulsa da gitgide rahatsız olmaya başlar. Durumun aile için daha da korkutucu bir hal alacağı hiçbirinin aklına gelmez. (Posterinde gördüğünüz şu gülümsemesi bile çok korkutucu gelmeye başlıyor.) 

Dizinin konusu oldukça ilgi çekici. Bilim kurgu çok severim. Dizinin detayında Cassandra'nın geçmişini de izliyoruz. Neler yaşadı, işler nasıl bu hale geldi hepsini anlatıyor. Ben diziyi çok sevdim. Alman yapımları güzel oluyor gerçekten. Oyunculuklar da çok iyiydi. Özellikle Cassandra rolündeki Lavinia Wilson. Hem oyunculuğu hem güzelliğiyle göz kamaştırıyor. Dizi bilim kurgunun yanı sıra gerilim. Nasılsa robot değil mi o yokken evin içinde ne yaptığımı nereden bilecek diye düşünebilirsiniz ama Cassandra tüm eve bağlı ve evin her noktasında bulunan televizyon ekranlarından evin her yerini görebiliyor. 

Bilim-teknoloji bu kadar ilerler mi, bence ilerler (izleyenler neyi kastettiğimi anlamışlardır) ve bence o günleri de yakında göreceğiz. Cassandra, Black Mirror vb. yapımlarda gördüğümüz teknolojilerin bize çok da uzak olmadığını düşünüyorum.

Türü sevenler Cassandra'yı da seveceklerdir. Zaten 6 bölümlük mini bir dizi olduğundan çabucak bitiyor. Herkese iyi seyirler! İzleyenlerin yorumlarını bekliyorum. 8/10

12 Nisan 2025 Cumartesi

Kitap: Sanatoryum-Sarah Pearse

Posted by nana at 4/12/2025 02:23:00 ÖS 0 comments

 Yazar Sarah Pearse'ın kaleminden çıkan Sanatoryum'un konusu ve özellikle romanın mekan'ı çok ilgimi çekmişti. Konu her şeyden uzak, izole ve eskiden sanatoryum olarak kullanılan eski bir binada geçiyor. Bu bina şu an otel olarak kullanılmakta. Ben şahsen bu tarz mekanlarda geçen romanları severim. Yani her şeyden izole, biraz ürkütücü, biraz gotik, biraz  üstüne ağır da bir geçmişi olan mekanlarda geçen romanlar...

"Sanatoryum" da işte bu özelliğiyle ilk olarak dikkatimi çekti. Kitabımızın kahramanı dedektif Elin Warner, sevgilisi Will ile birlikte kardeşinin düğünü için İsviçre'de Le Sommet isimli eskiden sanatoryum şimdi ise otel olarak kullanılan dağ başındaki otele giderler. Elin, yaşadığı sorunlar nedeniyle bu düğünü aynı zamanda bir tatil olarak düşünmek, sorunlarından uzaklaşmak ister. Ancak otele vardıktan sonraki gün erkek kardeşinin nişanlısı Laure kaybolur. Ve olaylar başlar. Yoğun tipi yüzünden otelin bütün misafirleri otelde mahsur kalır. Bir yandan da otelde gizemli olaylar ardı ardına gerçekleşmeye başlar. Otelin misafirlerinin her biri sırlar barındırmaktadır. Elin mesleğinin getirisiyle Laure'yi araştırmaya başlar ve gizemli olayların peşine düşer. Ancak kendisini de tehlikeye atacağından haberi yoktur. Elin otelde mahsur haldeyken, hem geçmişiyle yüzleşmek hem de oteldeki olaylarla baş etmek zorunda kalacaktır. 

Otelin ortamı, insanlar, dışarıdaki hava kitaba uğursuz bir his katıyor. Kitap korku değil ama psikolojik gerilim diyebiliriz. Yazarın dili alışık olmayanlar için biraz ağır gelebilir, betimlemeler ve edebi dil yoğun. Ancak ben beğendim. Kitap "Dedektif Elin Warner" serisi olacakmış, bu da ilk kitabıymış. Kurgusu güzeldi, karakter gelişimleri de iyiydi. Tavsiye ediyorum. Ancak dediğim gibi daha basit anlatımları sevenler için kitap biraz yoğun gelebilir. Serinin ikinci kitabını bekliyorum.

İyi okumalar! 8/10

Arka Kapak Yazısı:

"Son derece lüks, aradığınız her şeyi elinizin altında bulabileceğiniz bir otel. Dünyada eşi benzeri olmayan bir kar manzarası...

Le Sommet, daha önce bir sanatoryum merkeziyken iş insanı Lucas Caron’ın, en yakın arkadaşı mimar Daniel'la yürüttükleri bir proje sonucu ortaya çıkan beş yıldızlı bir otel şimdi.

Dedektif Elin Warner, erkek arkadaşıyla birlikte gelir dağların ardındaki bu otele. Erkek kardeşinin düğünü olacaktır burada. Annelerinin ölümünden sonra erkek kardeşiyle uzun yıllardır görüşmemiş olsa da artık onunla yüzleşmeye hazırdır.

İşiyle ilgili de problemler yaşayan Elin, bu düğünü ve oteli bir tatil olarak değerlendirmeyi planlar ama işler hiç de onun beklediği gibi gitmez.

Otele vardıklarının ikinci günü erkek kardeşinin nişanlısı Laure’nin kaybolmasıyla başlar kâbus. Oteldekilerin içinde bulundukları tehlikenin boyutunu bir tek Elin öngörüyordur ve soluk soluğa bir kedi fare kovalamacası başlar.

Elin hem geçmişindeki hem de oteldeki şeytanlarla yüzleşmeyi başarabilecek midir?"

7 Nisan 2025 Pazartesi

Manga/Anime: Gekkan Shoujo Nozaki-kun

Posted by nana at 4/07/2025 10:11:00 ÖS 0 comments

 Gekkan Shoujo Nozaki-kun (月刊少女野崎くん) Tsubaki Izumi tarafından yazılıp çizilmiş bir yonkoma* manga. Türü shoujo, komedi ve romantik olarak geçiyor. 2011 yılında Gangan Online'da yayınlanmaya başlamış o zamandan beri de devam ediyor. Cilt şeklinde de basılıyor. Aynı zamanda İngilizce yayın hakları Yen Press tarafından alındı ve "Monthly Girls' Nozaki-kun" adıyla 2015 yılından beri de İngilizceye çevriliyor. Ayrıca 2014 yılının yaz döneminde de 12 bölüm olarak animesi yayınlandı. 

*Yonkoma manga dediğimiz manga, normal mangadan farklı olarak, her sayfada genelde yukarıdan aşağıya doğru sıralanan dört adet panelin yer aldığı bir manga türü. Bazen ikişer adet sağlı sollu şekilde de olabiliyor. Genelde bol mizah içeren mangalar yonkoma şeklinde yapılıyor. 

Evet serinin genel özelliklerinden bahsettikten sonra konusuna gireyim. Seri gerçekten komik!

Liseli Sakura Chiyo adlı kızımız yine aynı lisede okuyan Nozaki Umetarou'ya platonik olarak aşıktır. Onu uzaktan sever, bir türlü açılamaz. Ancak ikinci sınıfa geçtiklerinde Sakura bütün cesaretini toplayarak okul çıkışı sınıfa Nozaki'yi çağırır. Ona duygularını açıklayacaktır. Ancak bu konuşmada işler hiç de hayal ettiği gibi gitmez. Çok heyecanlanır ve sana aşığım diyeceğine "senin hayranınım" der. Ağzından bu laf çıktığı an utançtan ne yapacağını bilemez, gelecek cevabın korkusuyla kıpkırmızı kalır. Fakat Nozaki hiçbir tepki göstermeden bir kağıdı imzalayarak Sakura'ya verir. Sakura imzayı aldığında bakakalır. Hiçbir şey anlayamaz. İşte o noktada Sakura'nın bilmediği kritik bir ayrıntı vardır. Nozaki Umetarou, aslında "Yumeno Sakiko" adıyla çok tanınan ve övgüler alan bir shoujo (kız) manga sanatçısıdır. (Mangakadır) Sakura "hayranlıktan" bahsedince Nozaki mangasının hayranı olduğunu düşünerek ona imzasını vermiştir. Nozaki shoujo (kız) mangakasıdır, yani mangasında aşk, ilişkiler, romantizm vardır ama Nozaki'nin kendisinin aşk veya ilişki konusunda hiçbir deneyimi yoktur. Hatta romantizmden kesinlikle anlamaz diyebiliriz. Yani böylelikle Sakura'nın duygularını itirafı bir hayran övgüsüne dönüşmüş olur. Bu yanlış anlaşılmadan sonra Sakura çaktırmaz, durumu bozmaz ve akışa ayak uydurur. Komik yanlış anlamalar birbiri ardına gerçekleşir ve her nasıl olduysa Sakura, Nozaki'nin manga asistanı olur. Nozaki'nin başka manga asistanları da vardır. (onlar da aynı liseden öğrencilerdir) Sakura bir yandan manga asistanlığını yaparken, diğer yandan Nozaki'ye kendi duygularını aktarmaya çalışmaktadır. Serimiz hem bunu hem de bu ekibin arasında yaşanan komik olayları anlatıyor. Gerçekten komik. Ben çok gülüyorum. 😂

Her bir karakterin tuhaf bir özelliği var. Kimse normal değil. Örneğin; Mikoshiba Mikoto yakışıklılığıyla kızları etkilemeye çalışır ama kızlar ilgi göstermeye başladığında utancından yerin dibine girer. Seo Yuzuki ortamı okuyamayan yani nerde nasıl davranacağını bilmeyen kaba bir kızdır (ama acayip komiktir), hatta Nozaki kendi mangasındaki bir karakteri Yuzuki'den ilham alarak yaratmıştır. Kashima Yuu kız olmasına rağmen lakabı okulun prensidir, okulun kızları ona hayrandır. Tiyatro kulübündedir. Ama o okulun tiyatro kulübünün başkanı Hori'nin peşinden koşmaktadır. Karakterler için daha çok şey anlatılır. Serinin her karakterini çok seviyorum. Mizahı da harika. Shoujo diye düşünerek sade aşk hikayesi sanmayın, mizah dolu bir komedi serisi aslında. 

Bir de şunu da ekleyeyim. Manganın içinde Nozaki'nin yayınladığı mangayı da bazen okuyoruz. Yani manga içinde manga okuyoruz. 😀Umarım serinin Türkçe telif hakları alınır. Yine çevirisine talibim. 😋

Eğer manga okumaya alışık değilseniz, isterseniz işe önce seriyi tanımak için animesini izlemekle başlayın. Animesi de çok komik. Zaten 12 bölüm olduğu için manga tanıtımı gibi olmuş. Seslendirenler de her zamanki gibi çok başarılı. Benim çok sevdiğim sanatçılar var seslendirme kadrosunda.

İyi okumalar, iyi seyirler!! 9/10

Animeden bir sahne- Sakura ile Nozaki (Çok komikti)


Film: Zindanlar ve Ejderhalar: Hırsızlar Arasındaki Onur

Posted by nana at 4/07/2025 10:08:00 ÖÖ 2 comments

 "Zindanlar ve Ejderhalar: Hırsızlar Arasındaki Onur" 2023 yapımı bir Amerikan filmi. "Zindanlar ve Ejderhalar" isimli oyundan uyarlama. Film fantastik bir dünyada geçiyor. Öyle bir dünya ki, elfler, cüceler, orklar, gnomlar vb. farklı yaratıklar da yaşıyor. (Tam benlik) Başrollerinde Chris Pine, Michelle Rodriguez, Hugh Grant, Justice Smith, Sophia Lillis, Daisy Head ve Regé-Jean Page yer alıyor. Yönetmenleri ise John Francis Daley, Jonathan Goldstein.

Ed ve Holga'nın bir hırsızlık çetesi vardır. Bir gün tehlikeli bir soygun görevine gitmek için yola çıkarlar. Bu görevde Ed, kızı Kira'yı geride bırakır, çünkü görev oldukça tehlikelidir. Zira bu soygun sırasında Ed ile Holga yakalanmış ve hapse atılmıştır. Ekibin kalanı ise kaçmıştır. Bu arada ekibin kalanında Forge, Büyücü Sofina, Büyücü Simon vardır. Ed, yakalanmak üzereyken Forge'a kızıyla ilgilenmesini tembihler. Film Ed ile Holga'nın hapiste 2 sene geçirdikten sonrası ile başlıyor. İkili hapisten kaçar ve Ed'in kızını bulmak için yola çıkarlar. Ed'in karısı kızları Kira henüz bebekken öldürüldüğü için, Holga Kira'nın bakımında Ed'e hep destek olmuştur. Bu yüzden Holga da Kira'ya çok düşkündür. İkisi Kira'yı bulmak için Forge'u ararlar ve öğrenirler ki Forge, Büyücü Sofina'nın desteğiyle Neverwinter Lordu olmuştur. Kira da Forge'la birlikte yaşamaktadır. İşte asıl hikayemiz bundan sonra başlamaktadır. Ed ile Holga bir ekip kurarak Kira'yı geri almak ister ama bir yandan da bu ekip Neverwinter'da arka planda dönen şeytani planlarla yüzleşecek ve bu planları engellemeye çalışacaktır.

Filmin IMDB puanı 7,2. Ben filmi beğendim açıkçası. Bu filmdeki gibi fantastik dünyada geçen film-dizileri genelde çok severim. Kıyafetler, karakterler, müzikler sizi o fantastik dünyanın içine çekiyor. Hem macera hem komedi bir aradaydı. Bazı sahnelerde gerçekten güldüm. Büyücüler, şekil değiştirenler çok havalıydı. Yani eğlenceli vakit geçirmek ve biraz bu dünyadan uzaklaşmak, kafa dağıtmak için güzel bir seçenek. Fantastik filmleri sevenler bu filmden de keyif alacaklardır.

İyi seyirler! 8/10


4 Nisan 2025 Cuma

Çizgi Dizi: Twilight of the Gods

Posted by nana at 4/04/2025 10:25:00 ÖÖ 0 comments

 Twilight of the Gods Eylül 2024'te Netflix'te yayınlanan Amerika ve Fransa ortak yapımı bir yetişkin animasyon dizisi. Dikkatinizi çekerim: Yetişkinlere yönelik bir çizgi dizi. Çocuklara kesinlikle uygun değildir, izletmeyiniz.

İskandinav mitolojisi sevenler buyrun! Twilight of the Gods (Tanrıların Alacakaranlığı) İskandinav mitolojisinin fantastik dünyasında geçiyor. İnsanlar ve Tanrılar arasındaki savaşları anlatıyor, bunu kanlı tasvirlerle ve şiddet öğeleriyle gösteriyor. 

Bir savaşta Leif adındaki ölümlü bir kral, Sigrid isimli yarı insan yarı dev soyundan olan güçlü bir kadın savaşçı tarafından kurtarılır ve birbirlerine aşık olurlar. Düğün gününde, Thor gelip düğündeki herkese saldırır. Yalnızca Sigrid ve Leif saldırıdan sağ çıkabilmiştir. Tüm sevdiklerinin Thor'un elinden öldüğünü gören Sigrid bütün öfkesiyle Thor'dan intikam almak ister. Leif ile birlikte bir grup savaşçı toplayarak Thor'a savaş açmaya karar verir, onu öldürecek ve intikamını alacaktır. Ancak bir grup ölümlü insanın Thor gibi bir Tanrıya karşı ne kadar şansları olacaktır? 

Dizi 8 bölümden oluşuyor. Bölümler kısa sayılır, yaklaşık yarım saat civarında. Yani diziyi çabuk bitirebilirsiniz. İçinde oldukça kanlı savaş sahneleri, cinsel içeriklerin olduğu sahneler de var. Konu mitolojik dünyada geçtiği için bunlar pek şaşırtmasa da, başta da dediğim gibi çocukların izlemesi için hiç uygun değil.

Diziyi beğendim. Mitoloji çok sevdiğim için belki de. Çizimleri de güzeldi. Seslendirenler de başarılıydı. İnternette ikinci sezonunun çıkacağına dair söylentiler var ama resmi bir açıklama oldu mu bakmadım açıkçası. Ama ikinci sezonu çıksa izler miyim evet izlerim. İlk sezonu zaten sanki devamı gelecekmiş gibi bir his uyandırmıştı.


Türü sevenler bu diziyi de seveceklerdir diye düşünüyorum. Şimdiden iyi seyirler. 8/10

Sigrid


3 Nisan 2025 Perşembe

Dizi: Death's Game

Posted by nana at 4/03/2025 01:32:00 ÖS 0 comments

 Death's Game (이재, 곧 죽습니다) 2023 Güney Kore yapımı, Ha Byung Hoon'un yazıp yönettiği  fantastik, gizem, gerilim türünde 8 bölümlük webtoon uyarlaması bir dizi. Imdb puanı 8.5, oldukça yüksek. Dizi Prime Video'da yayınlanıyor. Meşhur Güney Kore dizilerinin ünlü oyuncularını bu dizide bir araya toplamışlar. Kadro çok sağlam. Seo In Guk, Park So Dam (çok severim), Kim Jae Wook, Lee Do Hyun (çok severim), Lee Jae Wook, Go Youn Jung, Sung Hoon, Choi Siwon... Eh daha ne olsun. 

Choi Yee-Jae (Seo In Guk) yedi sene boyunca iş bulmak için çabalamış ancak doğru düzgün bir iş bulamamıştır. Kendini başarısız ve beceriksiz biri olarak görmektedir. Girdiği bunalım sonucunda intihar eder. Gözlerini açtığında karşısında Ölüm'ü (Park So Dam) görür. Ölüm, Yee-Jae'nin ölüme karşı kayıtsızlığından rahatsız olur ve ona bir ceza verir. İntihar ettiği için zaten cehenneme gidecektir ancak cehennemin kapılarından geçmeden önce ceza olarak 12 kere dünyaya yeniden geleceği ve yeniden öleceği bir oyun oynaması gerektiğini söyler. Eğer Yee-Jae bu 12 reenkarnasyonunun herhangi birinde hayatta kalmayı başarırsa o bedeninde yaşamaya devam edebilecektir. Yee-Jae hiç istemese de oyunu oynamaktan başka bir seçeneği yoktur. Oyun başladığında Yee-Jae başka bedenlerde başka hayatlar yaşarken, kendi yaşamını sorgulayarak gidişatın nasıl farklı olabileceğini düşünmeye başlar. 

Webtoon'unu okumadım ama dizi çok iyiydi. Oyunculuklar harikaydı, sevdiğim oyuncuları aynı dizide izlemek ayrı bir keyif verdi. Özellikle Ölüm rolünde oynayan Park So Dam harikaydı. Diziyi izlerken konusu gereği size de bir şeyler sorgulatıyor aslında. Türü sevenlerin bu diziden de keyif alacağına eminim.

İyi seyirler! 9/10

2 Nisan 2025 Çarşamba

Dizi: Celebrity

Posted by nana at 4/02/2025 08:30:00 ÖS 0 comments

 Celebrity (셀러브리티), Haziran 2023'te Netflix'te yayınlanan Güney Kore yapımı dram, gizem türünde 12 bölümlük bir dizi. Yönetmen koltuğunda Kim Chul Gyu oturuyor. (Kendisi "Flower of Evil" , "Chicago Typewriter" dizilerinin de yönetmeni.) Başrollerinde Park Gyu Young (Sweet home, A good day to be a dog, Dali and the Cocky prince, Squid game 2.sezon gibi dizilerde de görüyoruz.), Kang Min Hyuk, Lee Chung Ah, Lee Dong Gun, Jeon Hyo Sung gibi isimler var.  Imdb puanı 7,4. 

Varlıklı bir aileden gelen Seo A-Ri (Park Gyu Young) ailesinin iflas etmesinin ardından gayet normal, orta halli bir yaşam sürdürmektedir. Bir gün eski bir okul arkadaşıyla karşılaşır. Arkadaşının çok kazanan bir sosyal medya fenomeni olduğunu öğrenir. Arkadaşı Seo A-Ri'yi hala zengin zannetmektedir, o yüzden onu sosyetik bir partiye davet eder. Seo A-Ri'nin bu partiden sonra hayatı değişecektir. O da bir instagram hesabı açar ve paylaşımlar yapmaya başlar. Kısa süre içinde milyonlarca takipçisi olur, çok kazanmaya başlar ve şaşaalı dünyanın kapıları ona açılır. Ancak bu şaşaalı dünya içine girdiğinde, buranın skandallarla dolu dünyasına da girmiştir. Ve sosyal medya dünyasının dolandırıcılık, taciz vb. birçok kötü, yozlaşmış, karanlık tarafıyla yüzleşince bütün bunları ifşa etmeye karar verir.

Genel olarak dizimizin konusu bu şekilde. Ama tabii ki bazı detaylar var ki, spoiler olmaması açısından bahsetmedim.  

Dizide aynı zamanda sosyal medyadaki fenomenlerin/ influencer'ların bu kadar çok kazanmalarının dışında; yozlaşmış, çürümüş sistem tarafından nasıl tüketildiğini de üzülerek görüyoruz. O şöhret, para ve gücün sonuçlarını görüyoruz. 

Diziyi beğendim. Oyunculuklar da çok güzeldi. İzlerken merak duygusu da canlı tutuluyor. 

Hayatlarına imrenilen influencer'ların yaşamlarının perde arkasını görünce gerçekten imrenilesi mi diye size bir kez daha düşündürtüyor.

Bu tarz dizileri sevenlere tavsiye ederim.

İyi seyirler! 8/10

Film: Cennete Yakın (Paradise)

Posted by nana at 4/02/2025 12:04:00 ÖS 0 comments

 Bilim kurgu ve distopya sevenler toplansın!

Netflix'te 24 Haziran 2023 tarihinde yayınlanan Alman yapımı bilim kurgu ve distopya türündeki filmimizin yönetmenliğini Boris Kunz yapmış. Başrollerde Kostja Ullmann, Marlene Tanczik, Corinna Kirchhoff gibi isimleri görüyoruz.

Film distopik bir dünyada geçiyor. Teknoloji o kadar ileri ki, zaman alım-satımı yapılarak insanların yaşları ayarlanabiliyor. Örneğin 30 yaşındaki birisi kendi 10 yılını satarsa 10 yıl yaşlanmış oluyor ve 40 yaşına gelmiş oluyor. Kişinin görüntüsü bile değişebiliyor yani çok zaman satarsa her açıdan (görüntü vb.) yaşlanıyor veya tam tersi durumda gençleşebiliyor. Bu dünyada zaman alım-satımları ödeme olarak da kullanılmaya başlanmış. Örneğin bir kişi bir borcun altına girerken bilmem kaç yıl zamanını ipotek edebiliyor. İşte böyle bir dünyada Max (Kostja Ullmann), bir biyoteknoloji şirketi olan AEON'da çalışıyor. AEON şirketi zaman alım-satımı, zaman ayarlaması vb. işleri yapan bir şirket. Max ise satış-pazarlama çalışanı gibi, zamanını satmaları için insanları ikna etmeye çalışıyor. Maalesef filmde de yine zamanını para karşılığı satmak zorunda kalanlar genelde borçlu, yoksul kesim oluyor. Max, yoksul kesimlere giderek borcu olan insanları zaman satmaya ikna ediyor, bu zamanları da yine çok zengin insanlar satın alıyor. Yani genel olarak yaşlananlar yoksul kesim, gençleşenler ise zengin kesim oluyor. Yani yine zengin kesimin konfor içinde yaşadığı, yoksulların ise her zamanki gibi ezildiği bir sistem. Filmdeki dünya genel hatlarıyla bu şekilde.

Hikayemizde bazı olaylar sonucunda (burayı izlersiniz) Max'in karısı Elena, borçlarını kapatmak için 40 yılını vermek zorunda kalıyor. Kahramanlarımızın normal hayatını değiştiren işte bu olayla filmimiz aslında başlamış oluyor. Max ve Elena bu kaybedilen yılları geri almanın bir yolunu aramaya çıkıyorlar. Bu noktada AEON şirketi ve daha birçok durumla yüzleşmek zorunda kalıyorlar. 

Film böyle bir sistemde size etik değerleri de sorgulatıyor. Ben olsam ne yapardım'a kadar düşünüyorsunuz. Bence güzel ve farklı bir filmdi. Konusu değişik filmleri çok severim. 2011 yapımı "In time (Zamana karşı)" filmi de bu filme göre daha farklıydı ama bu şekilde zamanın alınıp satıldığı bir filmdi. O da çok iyiydi.

Bilim kurgu ve distopya türünü seviyorsanız kesinlikle izleyin derim. (Not: Filmde Türk oyuncular da var.)

İyi seyirler. 8/10

1 Nisan 2025 Salı

Kitap: Tırpan-Neal Shusterman

Posted by nana at 4/01/2025 08:48:00 ÖS 0 comments

 "Tırpan", Neal Shusterman tarafından yazılan ve üç kitap halinde yayınlanan distopik bir seri. (Bildiğim kadarıyla üçüncü kitabının -The Toll- Türkçe çevirisi henüz çıkmadı.) Türkçesi Juno Kitap tarafından yayınlanıyor. 

Bir gelecek düşünün. Dünya "fırtına bulutu" isimli bir yapay zeka tarafından idare ediliyor. Bu dünyada her şey kusursuz. Hastalık, savaş, sefalet yok. Hatta doğal ölüm bitmiş, insanlar ölümsüz olmuş...Ancak ortaya çıkan nüfus artışı probleminden dolayı bu "ölüm" işini "Tırpan" adını verdikleri kişilere bırakmışlar. Tırpanlar özel olarak yetiştiriliyor, zorlu eğitimlerden geçerek tırpan olabiliyorlar. Kendi cemiyetleri var ve toplumda ayrı bir statüleri var. Ayrıca uymaları gereken kendi kuralları da var. Kendi yaptıkları işe "devşirmek" diyorlar. 

Hikayemizin kahramanları Citra ve Rowan, Tırpan Faraday tarafından Tırpan çırağı olarak seçilirler ve zorlu bir eğitime başlarlar. Her tırpanın bir çırağı olabilmektedir ancak Tırpan Faraday iki çırak alarak, yalnızca birinin yapılan sınavda başarılı olarak tırpan olabileceğini söyler. Citra ile Rowan tırpan çırağı olarak eğitimlerine başlarlar. Bir yandan da bazı tırpanların görevlerini kötüye kullanması sebebiyle Tırpan Cemiyeti yozlaşma evresine girmiştir. Citra ile Rowan çırak olarak başladıkları bu macerada çeşitli olaylar yaşayıp, zor seçimlerle yüzleşmek zorunda kalacaklardır. 

Kitapta distopik dünya çok iyi anlatılmış. Karakter gelişimleri çok güzel. Kitapta ara ara bazı ünlü tırpanların günlüklerinden kısa yazılar da okuyoruz. Bu da dünyayı ve sistemi daha iyi tanımamızı sağlıyor. Normal dünyamızdaki yozlaşmaların böyle bir sistemde de olabildiğini görüyoruz.

Her üçlemede olduğu gibi ilk kitap bir giriş kitabı olarak dünyayı, karakterleri ve sistemi tanıtma gibi, yani serinin temeli atılıyor.

İkinci kitap "Fırtına Bulutu"nu da okudum. İkinci kitabın önsözünde "Tırpan"ın filminin çıkacağını öğreniyoruz. 😍 Zaten kitabı okurken de film izler gibi oluyorsunuz. Umarım filmi kitaba sadık kalır ve kitabı gibi harika bir film olur. 

Keyifli okumalar 9/10

Arka kapak tanıtım yazısı:

"  "Öldüreceksin."

Gelecekte açlığın, hastalığın, savaşın, sefaletin olmadığı kusursuz bir dünyada doğal ölüm geçmişte kalmıştır. Tek sorun, önüne geçilemeyen nüfus artışıdır. İnsanların yaşamına son vermek üzere özel olarak yetiştirilen ve Tırpan olarak adlandırılan bu kişilerin geçmesi gereken zorlu bir eğitim ile uymaları gereken kurallar vardır.

Citra ve Rowan tırpan çırağı olarak seçildiklerinde, öldürme sanatını öğrenmekten başka seçenekleri kalmaz. Ancak kurbanlarını seçmenin korkunç sorumluluğu sadece bir başlangıçtır.

Tırpanlar görevlerini kötüye kullanması sebebiyle Tırpan Cemiyeti yozlaşmanın eşiğindedir. Citra ile Rowan'ın bu yozlaşmayla mücadele etmek için birlikte hareket etmesi gerekirken çıraklık eğitimlerini tamamladıklarında içlerinden yalnızca birinin tırpan olacağı, diğerinin ise gerçek ölümü tadacağı gerçeğiyle yüzleşirler.

Tırpan, doğal ölümün olmadığı mükemmel bir dünyada yaşamanın ağır bir bedeli olduğunu bütün ayrıntılarıyla ele alan heyecan verici bir distopya."

 

1 Kitap 1 Film Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review